Bir gün Peygamber Efendimiz Hz. Ali'ye sorar derki:
* Ya Ali ALLAH'ı seviyormusun?
evet ya Resululah
* peki beni seviyormusun?
evet ya Resulullah
* peki cocuklarını seviyormusun?
evet ya Resullullah
* peki insanları seviyormusun?
evet ya Resullullah
*** Peki bunların hepsini bir kalp ile nasıl yapıyorsun, Bütün sevdiklerini bir kalbe nasıl sığdırıyorsun? diye sorunca :
Hz.Ali bu beklemediği bu soru karşısında şaşırır ve cevap veremeden, Bunu düşünmem gerek diyerek oradan ayrılır.
Hz. Ali düşünceli bir sekilde dolaşırken eşi Hz. Fatıma düşünceli olduğunu fark ederek kendisine sorar?
'Nedenir bu hal ya Ali, der... 'Eğer bu düşünceliliğin dünyevi kaygılardan dolayı ise sana yakışmaz bırak gitsin....
'Yok bu halin Rahmani'i kaygılardan dolayı ise, anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım, der...
Hz. Ali efendimiz Peygamber Efendimizle geçen diyalogu birbir anlatır. Hz Fatma durumu oğrenince tebessum eder... der ki;
Y a Ali babama git ve de ki ;
" Kişi ALLAH'ı aklıyla ve ruhuyla sever,
Peygamberimizi kalbiyle sever,
Eşini nefsiyle sever,
Çocuklarını şefkati ile sever, Tüm insanları da iyi niyeti ve merhameti ile sever... "
Hz. Ali aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve hemen Efendimizin yanına gider.
Hz. Fatma'dan öğrendiklerini Efendimize anlatır. Efendimiz cevabı anlınca tebssüm eder ve der ki;
Ya Ali bu bana getirdigin gül, NUBUVEET ağzından kopartılmıştır...
BÖYLE GÜLLERİ DERMEYİ CÜMLEMİZE MEVLA NASİP ETSİN... Amin